Gamze Cizreli bize ne diyor?

Nalan Miri Sözer - Aktüel

Başarı tesadüf değildir. Çalışmak ister, istikrar ister, cesaret ister… Gamze Cizreli’nin 2007’de büyük emeklerle kurduğu Big Chefs bugün Türkiye, Orta Doğu ve Avrupa’da 65’ten fazla şubesi ile halka açıldı.

‘Bir kadın hayal ederse yapar’ başlığının altını dolduran, umut veren bir filmin de kahramanı oldu. Ama bu büyük başarı hikayesinin ardında asıl yatan ne var? Ve ‘Gamze Cizreli bize ne diyor? Önemli olan bu başarı hikayesinin ana fikrini anlamamız… Gamze Cizreli, köküne ve özüne sahip çıkan, hedefine odaklı, savrulmayan, dağılmayan, geldiği yeri hazmeden ve hep ‘biz’ diyebilen özel bir ruh.

Yani sadece Anadolu, Türkiye için değil bu evren için gönderilmiş bir kadın. Aldığı sıkı eğitim, güçlü iş tecrübesi ve çalışkanlığı tabii ki tartışılmaz…

Hatta öyle donanımlı ki, ekonomi, iş dünyası, sivil toplum örgütü, toprak, sürdürülebilirlik, gastronomi alanlardaki her konuda ister İngilizce ister Türkçe her ortamda gerek yurt içi gerek yurt dışı; köylünün de holding yöneticilerinin de, global sivil toplum örgütü başkanının da, devlet erkanının da karşısına ‘aynı doğallık ve samimiyette’ çıkar patır patır konuşur.

Asıl sırrı; insan ayırmadan, her insana eşit saygıyı göstererek, egodan sıyrılmış büyük bir hümanizmle, paylaşma hevesiyle ve sadece ‘değer yaratma’ misyonuyla iş hayatında varoluşunu kendisi tanımlamış nadir insanlardan olması!

İş hayatındaki söze dökmediği ana felsefesi global bir bakış açısıyla global arenada ‘planet’e fayda sağlamak, evren için değer yaratmak’. Hem de çok özel iş karakteriyle; Anadolu ruhu taşıyan kadın olma pozitif farklılığıyla…

BAZI İNSANLAR ARAMIZA GÖNDERİLİYOR

Zor, çaresiz, karanlık dönemlerin içinden geçerken mucize dokunuşlar yapan, ışık saçan ve hep umut verenler vardır. İşte Gamze’ye her baktığımda içim açılır ve bütün karamsarlığım gider; haydi yeniden ya da yola devam derim…

Varlığı ödül insanlardandır! Bir kahve buluşmamıza gelirken, yolda tesadüfen öğrendiği doğum günüm için anında ‘hediye ve pasta’

sürpriziyle karşısındakini onore edebilen empatisi ve hümanizmi yüksek bir dosttur.

O yorulmaz, o surat asmaz, ümitsizliğe kapılmaz, özgüvenine yaslanmış, her şeyin üstesinden gelebilecek doğal bir özgüveni vardır. Görebilenler görür, anlayabilenler anlar; yapmacıksız, içten, ilahi bir idrak ve farkındalık frekansıyla yaşıyor Gamze bu alemde!  Kendi hikayesinin; hepimize yol gösterecek kitlesel bir hikayeye dönüşmesi de bu sebepten.

Yoktan varedebilmek, olanı görebilmek, destek olup ortaya çıkarmak, azı çoğaltabilmek, paylaştıkça parlamak onun naturasında var.

Tükettikçe değil ürettikçe, değer yarattıkça, insan ayırd etmeksizin insanlığa fayda sağladıkça mutlu olanlardan…

İki yıl önce bir projemle ilgili kalbinden kaleminden süzülüverenler benim için Gamze Cizreli gibi bir insanın ağzından dökülen ömürlük ödül olarak yer etmiştir.‘ Haftasonu bu sene üçüncüsü gerçekleştirilen Tasting Alaçatı’ya katıldım. Üç gün boyunca sanattan, gastronomiye, doğal tarımdan, müziğe şahane erkinlikler vardı !

Bu seneki tema : “Yaşa, Fark et, Harekete Geç” ti.  Ve amacı, bölgenin lokal işletmelerini ön plana çıkararak, Ege’nin yerel ürünleri ve üreticileriyle yeme-içme kültüründeki önemini arttırmak ve sürdürülebilir turizme katkı sağlamaya çalışmaktı.

Tüm haftasonu bu tarz platformlar daha çok olsa keşke dedim içimden !  Çünkü Alaçatı’yı sadece güneş, deniz, eğlence yerine deneyim, kültür ve gastronomi turizmi olarak yansıtabilmek ve  bölgenin turizmininin 12 aya yayılması için çok değerli böyle etkinlikler.

Bunu yapan İspanya, Peru gibi ülkeler sadece Gastronomiyle turist başı gelirlerini 650 USD lardan, 1100 USD lara çıkardılar.

Darısı bize…

Ve gelelim bu etkinliğin  kahramanına;  Sevgili Nalan Miri Sözer. Bu işe kendini adamış, çok özel bir ruh…

Hayata gönül gözüyle bakan, arı gibi çalışkan şahane bir kadın!

Sevgili Nalan ve etkinliğe destek olan tüm  Alaçatılı işletmelerin, üreticilerin yüreklerine sağlık..

Herkesin nasıl canla başla çabaladıklarına bizzat şahidim.  Üç gün boyunca tüm sohbetlerimizde dedik ki ; Hepimizin hedefi aynı; yereli korumak, değer yaratmak ve bizden sonraki nesillere daha temiz, daha yaşanılır bir dünya bırakmak.

Hadi o zaman hayatımızın her alanında doğa dostu ürünler kullanmaya, atıksız bir mutfağa, daha yaşanır bir dünya için harekete geçmeye, üretmeye niyet edelim.’

Hayat statü, cinsiyet, ırk, din, dil farketmeksizin ‘karma’ felsefesi ile alma verme dengesinde ilerler. Onun bana söylediği ‘özel ruh’ tanımlamasının iade-i hakkını yapıyorum. Büyük bir onurla….

KADIN DEĞİL ‘ÜRETEN’

İçinde debelendiğimiz, çoğumuzun yolunu kaybettiği sahte popülist ve kapitalist dünyanın kurgu düzende taşıdığı özellikler, onu başka bir yere taşıyor.

Geçenlerde deprem bölgesi ziyaretinde yanında olan ortak arkadaşımızla kulaklarını çınlattığımızda aramızda geçen yüzümüz gülümseyerek, gözlerimiz parlayarak yaptığımız konuşma aynen şöyleydi… O’nun için ’Gamze öyle büyük bir pozitif enerjiyle ön yargısız herkesi dinliyor, kucaklıyor sarıp sarmalıyor ki… Bu tavır içinden geldiği için ona çok yakışıyor. Çünkü kalbi pırlanta!’

Gamze bana kollarından dereler akan, yüreğinde şelaleler coşturan ruhunu toprakla kucaklayan doğa ana gibi geliyor. Hiç yorulmayan kocaman yürekli bir anne gibi!

O kadar insanı sıcacık kavrayan bir gülümsemesi ve sarıp sarmalayan pozitif enerjisi var ki… Bu yüzyılın bütün kirli kadın oyunlarına inat; hem cinslerine karşı pozitif ayrımcı ve destekçi!

Onu yakından görenler de bilir; bu kadar parlayan bir auranın içine sığdırdığı, asla batmayan, rahatsız etmeyen gücü parıldayan bir tac gibi görünür başında…

O gücün içinde güven, sınırları aşan vizyon, insan sevgisi, kolektif bilinç var. İşte tam da bu duygular onu büyütüyor!

Sistem ona çalışmasının ve kalbinin karşılığını veriyor. Gamze ‘ben oldum’ demeden her gün yeniden başlıyor. İnsanlık için daha ileri diyor. Sınırlarını naif, iddiasız ve etik değerlerle zorluyor; adımlarını öz güven, bilgi ve adaletle atıyor. Çok şey biliyor; ama herkesi hiçbirşey bilmiyormuş gibi dinliyor.

Bilgi, entekektüellik, tevazu sahibi en önemlis de eşitlikçi… Onda herşey var.

Gamze Avrupa’da olsaydı dünyayı yöneteceği ve karatlar alacağı bir yerde elinde altın kaşıkla otururdu. Yıllardır üstlendiği yereldeki kadın üreticiyi tedarik zincirine dahil etme, gıda atığını azaltma, sürdürülebilirlik, Anadolu’yu gezerek gençlere rol model olma çabalarının değerleri tarifsiz.

Ama o, almak yerine paylaşmak, tüketmek yerine üretmek, bencillik yerine özveri, kendine yontmak yerine memleketine katkı sağlayacak hatta yaralarını saracak girişimler için sürekli çalışıyor, emek harcıyor, kaynaklarını kullanıyor.

SON ZAMANLARDAKİ BAŞARILARI TESADÜF DEĞİL

Başarı artık plazalarda saatlerini ömrünü tüketip bireysel yükseliş ve kazanç değil! Ait olduğun kökenine pergelin ucunu koyarak pergelin bacağını dünya üzerinde insanlığa fayda için ne kadar açabildiğinle ilintili. Yeni dünyanın başarı tanımı bu!

Bizim Gamze’miz şimdi de Forbes’ın ‘Avrupa, Ortadoğu ve Afrika 50 yaş üstü kadın Lider’ listesinde yer aldı.

Hiçbir siyasi görüş, politik dayanak, ideoloji stratejisi olmadan…. Sivil toplum örgütlerinin ‘insan insana’ el birliğinin  yine insan için
gücüne inanarak…

Tertemiz, pırıl pırıl bir isimle!
Gamze Cizreli tam da umutların bittiği yerde açan bir yoncadır.
Gamze Cizreli tek başına iki evlat yetiştirmiş ve sıfırdan hayata başlamış bütün kadınların sesidir…
Gamze Cizreli Türk kadının dünyadaki sesidir.

SEBEBİ ÇOK NET

Lusiferin, yani kalbi güzel insanlardan sızan doğal ışık var onda…

İyi insan olmak ve hayal kurup inanarak temiz enerjiyle peşinden gitmenin vücut bulmuş hali!

Gönderilmiş bir kadın Gamze. Çok şanslıyız ki onu tanıyoruz. Bize işte böyle çok şey diyor! Anadolu topraklarının dişil enerjisinin evrensel görevlisi. Onun kıymetini bilmemiz ve her fırsatta ‘Bize ne diyor? ‘ diye dinlemeleyiz. Her zaman kadınların potansiyelini ortaya çıkarmak için el ele. Hele ki şu deprem faciasında yaptıkları ise otoriteler, siyasiler, paritler üstü çabalardır ve sonuç odaklıdır.

Meyve veren ağacın hatta tek başına köklenerek göğe yükselen kadının olduğu yerde; vasat geçmişten gelen, yetersiz, defolu, kimyası bozuk insanların ve gıybet çetesinin iş başında olmaması bizim gibi üçüncü dünya ülkesi sınırlarında olmaması mümkün değil. Çelme takanlar, iftira atanlar, arkadan iş çevirenler, entrikacılar, yolunu kesmeye ya da zarar vermeye çalışanlar vardır elbet. Sadece önüne odaklanmasıyla bize ‘Kimseyle ilgilenme, yoluna bak’ diyor. Ve daha fazlasını…

‘Kadınsın, iç sezilerin ve anaçlığın var, çözümcüsün, dayanıklısın; bunun nimetlerini kullan. Dayatılmış buz gibi profesyonellik normlarını boşver. İçindeki doğal gücü kullan. Bırak aksın… Kimseyi küçümseme, iyi kalpli ol, kimsenin ayağına basma, kimseye bel bağlama, emek ver, paylaş, hepimiz insanız; biz biriz ve sen birlik için çalış!

0 thoughts on “Gamze Cizreli bize ne diyor?”

  1. ÖZEN KÖSEOĞLU

    Kesinlikle gurur duyacağımız başarılı bir iş kadını.
    Kendisini 2000 li yıllarda Ankara’da kendi işinin mutfağında tanımıştım , başında mutfak bonesiyle ve içindeki yaratıcı çoşkuyu izlemiştim,benim işim olan balonlarımla ilgilenmiş ,uzun süre tek tek bizzat kendisi seçerek almış , çocuklarının süpriz kutlamalarının organizasyonunu yapmakta işinin yoğunluğundan bizdeydi .onunla çalışmak çok keyifliydi.
    Yolu açık olsun 👏👏👏👏👏başarıları bir kadın olarak gururlandırdı 👍
    Güzel insan iyiki 🧿

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top