Ezra ve Tuba Çetin’le tanıştığımda İtalya’dan yeni gelmişlerdi. Neredeyse 20 yıl oldu… Yıldırım Mayruk, Canan Yaka, Cemil İpekçi gibi geleneksel moda anlayışına tasarımları ve vizyonlarıyla yepyeni bir soluk getirmişlerdi. Tarz yaratmayı önemseyen trendy ünlüler ve cemiyet hayatındaki ikon isimleri onların Nişantaşı’ndaki konsept mağazalarında görmek mümkündü. Çünkü her bir parçaları asimetrik kesimleri ve Japon-Avrupa kültürünün izlerini taşıyan ruhuyla çok çarpıcı ve farklıydı. Houte couture giyim anlayışını başka bir boyuta taşımış, Türkiye’ye yeni bir soluk getirmişlerdi.
Daha sonraki yıllarda hikayesi olan parçalar ürettiler. Daha sonra kumaşlara kafayı taktılar, üretimde ‘sağlık ve insan’ dediler. Son yıllarda ise teknoloji ve tasarımı birleştirip kendilerini geleceğin trendlerini yaratmaya adadılar. Ama ‘doğa ve insan’ başrolde demeye başladılar. Ülkemizin, giyilebilir teknolojiler, sürdürülebilir moda ve tekstilde temiz tarım kavramları ile tanışmasında öncü olan EZRATUBA markasının yaratıcı yönetmenleri oldular.
Geçtiğimiz hafta nefis bir sergiye imza attı Ezra ve Tuba. TOTAL RECALL
Bir sergiden öte farkindalik yaratacak bir deneyim kurgusu yaratmışlar. Sürdürülebilir yeni bir gezegenin kapıları total recall serisi ile aralandı.
EZRA Çetin ve TUBA Çetin, doğal kaynakları gözeten, ekonomik ve sosyal kalkınmayı teşvik eden modern teknolojilerin sürdürülebilirliğe olan eşsiz katkısını deneyimleyeceğiniz TOTAL RECALL başlıklı özel bir sergi ile yine bir ilk’i gerçekleştirdi.
Fişekhane’de TOTAL RECALL, günümüz dünyasında kendi ihtiyaçlarımızı karşılarken, hızla tükettiğimiz dünya kaynaklarının yeni nesillere aktarılması için teknolojinin ve dijitalleşmenin sağlayacağı katkıyı eşsiz bir deneyim ve anlatımla kurgulayan özel bir sergi yarattılar. Sergi çok kısa sürdü ama yıl boyunca farklı yerlerde sergilenmeye devam edecek.
Geleceğin inşa edilmesinde markaları ile rol model olmak için teknolojinin sağladığı imkanları topraktan başlayarak iyileştirme yönünde kullanan Ezra ve Tuba bu sergiyi ve bu sergiyi gerçekleştirme hedeflerini şöyle anlatıyor; ‘Teknoloji, dijitalleşme ve makine öğrenimi hayatımıza önü alınmaz bir hızla girdi ve baş döndüren bir hızla da gelişiyor, şekilleniyor ve güçleniyor. Bir yanı ile insanlığı -tehdit edeceği- korkusu bir argümana dönüşürken diğer taraftan doğal kaynakları gözeten, ekonomik ve sosyal kalkınmayı teşvik eden modern teknolojilerin sürdürülebilirliğe katkısı şüphesiz eşsiz. Plastik kullanımının, karbon ayak izinin, temiz tarımla elde edilen pamuğun değerini en basit şekli ile ama teknolojiden faydalanarak anlatmak istedik. Çünkü bu gayret sadece bize ait olamaz ve sadece biz ve bizim gibi markaların gayreti ile de başarılamaz. Gezegenimizi paylaştığımız her insanın ortak bilinci ile gerçeğe dönüşecek bu yeni gelecek. Yani sürdürülebilir yeni bir gezegen kavramını daha da fark edilir kılmak için bu sergiyi yapmayı ve 7’den 70’e izleyen herkeste bir kıvılcım yakmayı arzuluyoruz.’
TARIM VE TEKNOLOJİ DERNEĞİ (AGRICULTURE & TECHNOLOGY ASSOCIATION)
Ezra ve Tuba’nın fikir önderliğinde, geçtiğimiz günlerde bir de Tarım ve Teknoloji Derneği (Agriculture & Technology Association) kuruldu.
Türkiye’nin dört bir yanında iş hayatına farklı bir bakış açısı getiren, üreten ve ürettikçe kazanan, kazandıkça ekonomiye ve toplumun her kesimine olumlu faydalar sağlayan, toplumsal yaşamda güçlüklere karşı direnerek ve kararlılıkla yollarına devam eden kadın girişimciler kolları sıvadılar.
Türkiye’nin sürdürülebilir temiz tarım alanında gelişimine ve özellikle pamukta dünya lideri olmasına katkıda bulunmak için kadın girişimi olarak kurulmuş olan derneğimiz ve ticari şirketimiz, alana fayda sağlanmasına hizmet etmek ve istihdam sağlamak amacı ile çalışmalar yapmayı amaçlıyorlar.
İYİ TARIM TARIM MODAYI DESTEKLİYOR
Benim de üyesi olduğum dernek, su ve enerji kullanımının azaltıldığı bir tarımı öncelikli hale getirerek, dünyadaki yenilikçi uygulanabilir teknolojiler ile desteklenen sürdürülebilir temiz tarımın sahada uygulanabilmesi için temel yapılar olan üretici birimleri bir araya getiriyor. Üretici birimler altında gruplandırılan çiftçilerin, güvence modelinde tanımlanan gereklilikleri sağlayarak lisanslanması ve kazanılan lisansın devamlılığını sağlamaktan sorumlu.
Sürdürülebilir temiz tarım üretimini çevresel, sosyal ve ekonomik yönleriyle ele alan derneğimiz, ispatlanmış ve uygulanabilir az su ve enerji kullanılarak ekimin yapılması aynı zamanda Ar-Ge çalışmalarının bir parçası olmak için çalışmayı hedefliyor.
HEDEF; SU KULLANIMINI AZALTMAK
Derneğin başkanı Yeşim Sinanoğulları; “Temiz tarımda kadınların önemli bir rol oynadığını biliyoruz. Temiz Tarımda tedarik zincirlerini gerçekten değiştireceksek bunun gerekli olduğuna inanıyoruz. Dernek kurulma aşamasında başlayan bir ar-ge sürecimiz var. Bu süreçte 75% az su kullanarak ve tarlalarda karbon negatif davranarak pamuk ekimi yaptık. Zararlıyı yararlıya kırdırarak doğal gübreleme, elle ekim ve toplama koşullarında geçen 2 yılın sonunda iyi bir pamuk elde ettik ve çiftçilerimiz adına global markalara ulaştırdık’ diyor.
